Eğitim, etik dışı davranışla mücadele programının kilit unsurudur.
Mükemmel bir eğitim programı şirketinize koruma sağlamakla kalmaz, aynı zamanda da, bilhassa çalışanlarınızı ilgilendirecek bir şekilde verildiğinde, örneğin işlerini yapabilmek için ihtiyaç duydukları bilgi ve becerileri sağladığında sorunlara doğrudan yanıt verilebilmesini sağlar.
Aynı nedenle, kötü tasarlanmış eğitim emek israfına yol açabilir ve geliştirmeye çalıştığınız iyi kültürü olumsuz etkileyebilir.
Çeşitli raporlardan gördüğümüz üzere rüşvet iddialarının büyük çoğunluğu bir üçüncü tarafı içermektedir.
Bu, birçok büyük şirketin artık tedarikçilerinden etkili bir uyum programına sahip olduklarını göstermelerini talep etmelerine yol açmıştır. Bir eğitim programı şirketlerin görmek isteyecekleri unsurlardan biridir.
Bununla birlikte, birçok büyük şirketin tedarikçi ‘adaylarının’ çalışanlarına kendi eğitimlerini dayattığını da görüyoruz. Bir şirketin çok sayıda büyük şirketle çalışması, çalışanlarınızın son derece benzer konularda çok sayıda eğitim almalarına yol açabilir. Bu, daha küçük şirketler için bir kaynak israfı olmakla kalmayıp bazı durumlarda da eğitim mesajlarının tutarsız olmasına neden olabilir. Böyle durumlarda iyi düşünülmüş bir eğitim programı bu büyük şirketlerin taleplerini karşılamaya yeterli olabilir ve böylece tekrarı önleyerek şirketinizin zamandan ve kaynaklardan tasarruf etmesine yol açabilir.
İyi bir program neye benzer?
Size eğitim platformları, hazır eğitim paketleri, yardım ve rehberlik sunabilecek çok sayıda şirket ve sivil toplum örgütü bulunmaktadır. Bu hizmetlerin bazıları ücretsiz, bazıları da ücretlidir. Ek V’te şirketinizin eğitim ihtiyaçlarına en uygun olanları seçmenize yardım edebilecek bazı tedarikçiler önerdik.
Her ne kadar birçok kişi sektörden veya şirketten bağımsız olarak tek bir eğitim programının tasarlanmasının mümkün olabileceğine inansa da bu durum etkili bir programın oluşturulması için yeterli olmayabilir. Şirketinizin tarzına ve kültürüne uygun bir modül seçmek, eğitimin mevcut bütçe ve kaynaklar için daha etkili olacağı anlamına gelmektedir. Çalışanlarınızın bir eğitim modülünün yaptıkları işle ilgili olduğunu düşünmeleri, öğrenmeleri olasılığını artırır. Ayrıca, sektörünüz içinde geliştirilmiş bir eğitimden yararlanmak, daha büyük şirketler tarafından halihazırda yapılmış işlerden yararlanabilmeniz anlamına gelebilir. Bu, herhangi bir eğitim programının müşterileriniz tarafından kabul edilebilir olarak görülmesine de yardımcı olur.
Takip
Her bir çalışan yolsuzluk riskleri hakkında asgari bir bilgiye sahip olmalıdır ve özellikle de şirketinizin yolsuzlukla mücadele uyum programına aşina olmalıdır. Uygulamada, yolsuzluk konuları sadece az sayıda çalışanı doğrudan etkiliyor olabilir ve yolsuzlukla mücadele uyum programı, kurumdaki işlevlerine bağlı olarak çalışanlar için çok farklı biçimlerde geçerli olabilir. Bununla birlikte, bütün çalışanların potansiyel yolsuzluk risklerini tanıyabilmek, değerlendirebilmek ve önleyebilmek için yeterli eğitim almaları gerekmektedir.
Eğitim ne olursa olsun, hangi eğitimin ne zaman ve kime verildiğini takip etmeniz son derece önemlidir. Takip, iki nedenle önemlidir:
- Bütün çalışanların eğitimi tutarlı olarak almış olduklarından emin olmak ve
- Birlikte çalıştığınız başka şirketlere veya düzenleyici mercilere eğitimin şirket çapında tutarlı olarak verildiğini kanıtlayabilmeniz için.
Bu, bir konular ve tamamlama tarihleri belgesi ya da çalışan tarafından imzalanmış bir eğitim sertifikasının nüshasını saklamak kadar basit olabilir. Birçok çevrimiçi platform yerleşik bir takip olanağına sahiptir.
Eğitimin biçimi
Eğitim kursları “yüz yüze” veya çevrimiçi ya da her iki şekilde uygulanabilir.
Yüz yüze eğitim sıklıkla en etkili yöntem olarak kabul edilir, çünkü canlı oturumlar etkileşimlidir ve katılımcıların sorunları ve çözümlerini tartışabilmelerini sağlar. Bu, konunun daha iyi anlaşılabilmesini sağlar. Yüz yüze eğitim, sınırlı bir coğrafi alana yayılmış küçük bir şirket için kolay bir seçenek olabilir. Bu durumda takip, imzalanan bir yoklama listesi almak kadar kolaydır. Bununla birlikte, daha geniş bir coğrafi alana yayılmış büyük şirketler için bu her zaman uygun maliyetli veya karlı olmayabilir. Herhangi bir eğitimin temel kitlesini oluşturanların aslında coğrafi olarak uzakta bulunan veya tek başlarına bir ülkede bulunan çalışanlar olduğu hatırlanmalıdır.
Bir “eğitmenlerin eğitimi” programı da etkili olabilir; bir çalışan eğitimi alır ve bu eğitimi mesai arkadaşlarına verme yeteneği kazanır.
Çevrimiçi eğitim (örneğin, web seminerleri) herhangi bir zamanda herhangi bir yerden erişilebilme avantajına sahiptirler. Ayrıca, kimin eğitilmiş olduğunun takibi de daha kolaydır. Bu, yüz yüze eğitim kadar etkili olmayabilir, fakat en azından bir miktar eğitimin verilmesini sağlama yönünde daha çabuk ve sıklıkla etkili bir çözüm olabilir.
Nihai olarak, en etkili programlar hem yüz yüze eğitimleri hem de çevrimiçi “tazeleme” veya “hatırlatma” unsurlarını bir araya getirmektedir.
Etkili olabilmeleri için yolsuzlukla mücadele eğitimlerinin dinleyici kitlesi tarafından kolaylıkla anlaşılabilecek açık bir dille verilmesi ve yürürlükteki yönetmelik çerçevesindeki gerçek hayata ilişkin örneklere dayanması gerekmektedir.
Şirketiniz için en uygun eğitimi seçerken hangi dillerin gerekli olacağını da düşünmeniz gerekir. Ek V’e dahil ettiğimiz ücretsiz eğitimin büyük bir kısmının temel olarak İngilizce olacağına ve başka dillerde mevcut bulunmayabileceğine dikkatinizi çekeriz. Daha geniş bir dil yelpazesinde eğitim programlarının alınması ek masraflara yol açabilir.
Etkililiğin Ölçümü
Eğitim modülünün sonunda gerçekleştirilecek bir test yaygın olarak etkililiğin bir ölçümü olarak kabul edilmektedir, fakat gerçekte çalışanların eğitimi tam olarak anlamış olma derecesini ölçmeyle sınırlı olabilir.
Bir eğitim programının etkililiğinin daha iyi bir ölçütü elbette ki şirketinizin çalışanlarındaki etik dışı veya “yolsuz” davranışların yokluğu veya azalmasıdır. Bununla birlikte, bu tür etik dışı davranışların tespit edilmesinin zaman alabilecek olması ve her durumda çok sık gerçekleşmeyebilecek olması nedeniyle, bu yaklaşım tek etkililik testi olamaz.
Dolayısıyla, yolsuzlukla mücadele eğitiminizin etkililiğini değerlendirmek için bir dizi farklı gösterge kullanmayı denemeniz gerekir. Bu göstergelerden biri çalışanın eğitimle etkileşim veya eğitime yanıt verme derecesi olabilir. Diğer bir gösterge de bir geri bildirim araştırması veya çalışanın girdiği bir test olabilir. Üçüncü bir gösterge de şirketin ihbar programının daha yaygın olarak kullanıyor olması olabilir.
Eğitimin ne sıklıkta verilmesinin gerektiği konusu çok tartışılmaktadır. Çoğu şirket yıllık eğitimler vermektedir. Bununla birlikte, bu konuda sihirli bir formül bulunmamaktadır. Çalışanların öğrendiklerini bir yıldan uzun bir süre boyunca hatırlayacakları kesindir, bu nedenle kaynaklar kısıtlıysa iki yıllık veya üç yıllık bir eğitim döngüsü daha pratik olabilecektir. Sonuçta mesele, işleyen ve uygulanabilir bir program oluşturmak ve sonra da bu programın etkililiğini kanıtlayabilmektir.
İş ortaklarının yıllık eğitim talep etmesi durumunda ‘geçmeli testi’ düşünebilirsiniz. Bu, yılın başında yolsuzlukla mücadele programının ana konularını kapsayan bir test düzenlemektir. Çalışanların testten geçmeleri durumunda yıl boyunca başka test gerekli olmayacaktır. Geçememeleri durumunda ise eğitim verilmelidir. Bu yöntem zamandan ve kaynaklardan tasarruf sağlayabilir ve çalışanların bilgilerindeki eksikleri göstermek suretiyle eğitim programınızı mükemmelleştirmenize yardımcı olabilir.