Yolsuzluk genelde “verilen yetkinin özel menfaatler doğrultusunda kötüye kullanımı” olarak tanımlanmaktadır.

İlk sıradaki uluslararası kanun olan BM Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi (UNCAC)i kamu görevlilerine rüşvet verilmesinin, kamu görevlilerince zimmete geçirmenin, nüfuz kullanmanın, yetki suistimalinin, haksız zenginleşmenin ve rüşvetin ve özel sektörde zimmete geçirmenin, kara para aklamanın ve adaletin önlenmesinin kanunla yasaklanmasını gerektirmektedir. Liste oldukça uzundur! Bunlar, birçok yargı bölgesinde, suçun tam tanımı farklı olmakla birlikte normalde adli suç kabul edilmektedir.

Yolsuzluk sıklıkla, parayı kendi ceplerine aktarmak için konumlarının kendilerine sağladığı fırsatlardan yararlanmaları durumunda kamu görevlilerini kapsamaktadır.

Fakat yolsuzluk her zaman bir hükümet yetkilisiyle ilgili olmak zorunda değildir: yolsuzluk iki özel şirket arasında da gerçekleşebilir, örneğin bir şirketin satın alma müdürünün bir ihaleyi verme karşılığında kişisel ödeme almak konumundan yararlandığı durumlarda. Bunlar daha küçük şirketlerin sıklıkla karşılaştığı yolsuzluk biçimleridir ve bu Araçlarda da bunlara odaklanacağız. Yolsuzluğun birçok nedeni bulunmaktadır, fakat basit bir şekilde ele alınacak olursa, bir kişi veya bir şirket, potansiyel yararın büyük olması ve yakalanma riskinin düşük olması durumunda yolsuzluk yapmaktadır. Yolsuzluğun neden meydana gelebileceğine dair aşağıda birkaç neden verilmiştir:

  • Belirsiz, karmaşık ve sık değişen kanun ve yönetmelikler
  • Kanun ve yönetmeliklerin yetersiz, tutarsız ve adaletsiz bir şekilde uygulanması
  • Kamu sektörü veya özel sektör karar mercilerinde şeffaflık ve hesap verebilirlik eksikliği
  • Bir pazarda rekabet yokluğu
  • Ürün ve hizmetlerin yüksek değerine kıyasla düşük kamu veya özel sektör ücretleri